Çizdin minik gülüşünle
Koskoca bir koy
Küçücük kaldım
Üfledin çocukluğunu yüzüme
Süt kokusu
Şeker
İğde
Ve alıç
Sende kırmızının ataşesiydi duygu
Bende jandarma ihtiyadı
Kuşku devriye gezer
Kanser akrepçe yokeder rahmi
Biletim hep gidiş-ölüştü
Üşüdü gözyaşım
Minicik bir yıldız getir
Bahçeme ekeyim
Polisler görürse
Gökten düştü derim
Kesme saçlarını
Gitmesin leylak kokusu evimden
Vursun dalgalar
Tahta kapıma…
uzakta bir yerde, deniz kokusuyla
isasız geçen ikibinyedi yıldan sonra
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder